Evrensel 7 Yüz İfadesi

Öyle yüz ifadeleri var ki dünyanın neresine gidersen git değişmiyor! Dünyadaki farklı kültürleri düşününce evrensel ifadelerin olması ne kadar şaşırtıcı değil mi? Üstelik bu duyguları saklayamıyoruz. Fakat daha da şaşırtıcı olan; bu yüz ifadeleri sadece insanlarda görülmüyor. Araştırmalar göstermiştir ki; neredeyse tüm memelilerde, özellikle de birbirlerine yakın türlerde yüz ve vücut dilleri büyük benzerlikler göstermektedir.

Paul Ekman’ın uzun süren çalışmaları sonucunda tespit ettiği tüm insan halklarında, her bireyde aynı olan temel 7 evrensel yüz ifadesi aşağıda sıralanmıştır. (90’lı yıllara gelindiğinde araştırmalarını sürdüren Ekman ifade listesini genişletmiştir: Eğlenme, Aşağılama , Hoşnutluk, Mahçubiyet, Heyecanlanma, Suçluluk duygusu, Gurur, Rahatlama, Memnuniyet, Zevk, Utanç )

 

Şaşırma:

Yüzümüzde bulunan 43 kasın 10 bin yüz ifadesi oluşturduğunu biliyor muydunuz? Ancak bu ifadelerden çok az bir kısmı ile karşımızdakine bir şeyler anlatabiliyoruz. Geri kalanlar ise sadece kişisel mimikler! Dünyanın neresinde olduğunuzun bir önemi yok. İsterseniz Papua Yeni Gine’de, isterseniz Hindistan’da, isterseniz Norveç’te olun. Eğer kaşları kalkık, göz kapakları açık ve ağzı aralanmış birini görürseniz kesinlikle şaşırdığını düşünebilirsiniz.

 

 

 

 

Tiksinme:

İnsanoğlu olumsuz duyguları genelde saklama eğilimindedir. Ancak ne kadar bastırmaya çalışsak da saniyenin beşte biri kadar kısa bir sürede hissettiğimizi yüzümüze yansıtıyoruz. Tiksinme de saklamaya çalıştığımız olumsuz duygulardan. Belki bir yemek, belki bir davranış karşısında hepimizin hissettiği bir duygu. Bu duygunun göstergesi ise üst dudağın yukarı kalkması ve burnun kıvrılması.

 

 

 

 

 

 

Küçümseme:

Mutluluğun, üzüntünün, korkunun ya da kızgınlığın evrensel olması tamam ama küçümsemenin evrensel olması gerçekten şaşırtıcı! Dünyada yaşayan 6 milyar insan, bir şeyi küçümsediği anda dudağının tek kenarını yukarı kaldırıyor ve oldukça sıkı bir durumda tutuyor.

 

 

 

 

 

Korku:

Kültürel kaynaklı olmayan doğal korku, çevreye uyum sağlama ve hayatta kalmaya çalışma ile bağlantılı olan genetik mirasımızdır. Ve tabi ki saklaması en zor ifadedir. Korkuyla ilgili ilginç bir gerçek ise, korktuğumuz anda vücut ısımızın düşüyor olması. İlk soğuyan da ellerimiz. Ekman’ın Yüz Hareketi Kodlama Sistemlerine göre, korkan bir insanın kaşları ortada birleşiyor, üst göz kapakları kalkıyor, alt göz kapakları ve dudakları geriliyor. Eğer incelemek için birini korkutmayı deneyecekseniz, sonradan gelen öfke haline baştan hazırlıklı olmalısınız!

 

 

Öfke:

Eğer sizde benim gibi birini korkutmayı denediyseniz sonrasında bu ifadeyi inceleme fırsatı da bulmuşsunuz demektir Öfkeyi anlatan kodlama sistemi ise, kaşların bir arada ve aşağı doğru olması, gözlerin parlaması ve dudakların daralması.Ekman’a göre yalan söyleyen insanlar mikro yüz ifadeleriyle doğruyu dışarı sızdırıyor. Öfkeli olmadığını söyleyen bir insan, çenesini yukarı doğru kaldırarak gizli öfke hareketini yapıyor. Yani bu hareketi bir meydan okuma ifadesi olarak anlamak hiç garip değil.

 

 

 

Üzüntü:

Üzgün olduğunu göstermemek yaygın bir davranış biçimi. Ne kadar kırılgan bir halde olduğumuzu genelde paylaşmayı istemeyiz. Ekman, mikro yüz ifadelerini ilk kez hastanede depresyon tedavisi gören ve hafta sonu izne çıkmak isteyen bir hastanın video görüntülerini izlerken keşfetmiş. Hasta oldukça neşeli görünüyormuş. Ancak hastanın görüntüleri yavaş çekim izlendiğinde, gülümseyen yüz ifadesinin altında gördükleri ümitsizlik nedeniyle izni vermemişler. Daha sonra öğrendiğine göre, hasta hafta sonu izne çıktığında intihar etmeyi planlıyormuş. İlk fark edilen mikro ifadeler ise, göz kapakları ve dudak kenarlarının aşağı doğru inmesi ve gözlerin odaklanamamasıymış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir